
Ah, o kutudaki 19 gül... Sadece bir demet çiçekten çok daha fazlası. Belki de bir özür, belki de tarifsiz bir sevgi, belki de uzun zamandır beklenen bir itiraf... Ne derseniz deyin, o kutu, içinde kocaman bir hikaye barındırıyor.
Düşünsenize, o 19 gül, tek tek, özenle seçilmiş. Her birinin rengi, kokusu, duruşu ayrı ayrı anlamlar taşıyor. Belki de kırmızıların tutkusu, beyazların saflığı, pembenin tatlılığı... Hepsinden birer parça, hepsi bir arada, o kutuda.
Peki, o çiçek siparişi nereden verildi dersiniz? Belki de kalabalık bir şehirde, belki de sakin bir sahil kasabasında... Belki de internetten, belki de o eski, bildik Bursa çiçekçi dükkanlarından birinden. Kim bilir?
Aslında önemli olan nereden alındığı değil, ne ifade ettiği. O kutudaki güller, bir kalbin diğerine fısıldadığı sözler gibi. Kelimelerle anlatılamayan duyguları, sadece bir bakışla, bir dokunuşla anlatabilen o eşsiz güzellikleri temsil ediyor.
Bir düşünün, o 19 gül kime gidecek? Belki de uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınıza, belki de annenize, belki de hayatınızın aşkına... Belki de sadece kendinize, kendinizi şımartmak için. Çünkü bazen, en çok da kendimize iyi bakmak, kendimizi mutlu etmek gerekmez mi?
Unutmayın, çiçekler sadece birer nesne değillerdir. Onlar, duyguların en güzel tercümanlarıdır. Bir gülüş, bir gözyaşı, bir teşekkür, bir af dileme... Hepsini bir araya getirip, en zarif şekilde sunarlar.
Belki de şimdi, o kutudaki 19 gülün hikayesini tamamlamanın tam zamanıdır. Kime ne söylemek isterseniz, bir çiçek siparişi verin ve bırakın güller sizin yerinize konuşsun. Belki de aradığınız o sihirli kelimeler, tam da o kutunun içinde saklıdır.
O 19 gül, sadece bir başlangıç olabilir. Yeni bir aşka, yeni bir umuda, yeni bir hayata... Kim bilir?